Merhum Ayetullah Hacı Şeyh Muhammed Taki Amulî (r.a.), tevazu, edep, fıkıh ve hikmet örneğiydi. Merhum Ayetullah Taki Amulî (r.a.) bir gün şöyle dedi:
“Bir gün rüya görüyordum. Rüyamda düşman bana saldırıyordu ve bana hamle yapıyordu. Mecbur kalarak düşmanın elini tuttum ve ısırdım. Şiddetli bir acıyla uykumdan uyanıverdim. Gördüm ki kendi elim kendi ağzımda.
Anladım ki o düşmanım yine kendimmişim. Kimse bana saldırmadı. Bu nefis, benim düşmanımdır. Biz dışarıdan felakete, zarara uğramıyoruz; başımıza her ne geliyorsa içimizdendir.
Ayetullah Cevadi Amulî bu konuda şöyle demektedir:
“İmamların rivayetlerinde geçtiğine göre bir şahıs, Allah Subhanehu’nun inayetinin gölgesinde olduğunda ‘Allah Teâlâ onun ayıplarını ve ayıplarının ilacını gösterir’ denilmektedir. Allah azze ve celle bu tarz insanlara ayıplarını ve devalarını da gösterir. İnsan kendi nefsine karşı uyanık olur ve uyanık saatlerinde nefsini gözetirse, Allah azze ve celle rüya âleminde ona iyi ve faydalı rüyalar gösterecektir.”
Cevadi Amulî, İbadetlerin Sırları, s.161